UNICEF: ÇOCUKLARA YÖNELİK IRKÇILIK VE AYRIMCILIK, DÜNYA GENELİNDE YAYGINLAŞIYOR
UNICEF, Dünya Çocuk Günü öncesinde yeni bir rapor yayınladı. Rapor; etnik kökenlerine, dillerine ve dinlerine dayalı olarak çocuklara yönelik ırkçılık ve ayrımcılığın dünyanın birçok bölgesinde yaygınlaştığını ortaya koyuyor.

Son yayınlanan rapor; çocukların sağlık
hizmetleri, kamu kaynaklarına erişim ve eğitim alanlarında nasıl ayrımcılığa
uğradıklarını gösteriyor. 22 ülkeye ilişkin analizlerin yer aldığı rapor,
avantajlı grupların temel okuma becerilerine sahip olma olasılığının iki kat
daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Saglikmuhabiri.net/ANKARA
ETNİK GURUPLAR ARASINDAKİ YAYGIN
EŞİTSİZLİK
UNICEF,
Dünya Çocuk Günü öncesinde yeni bir rapor yayınladı. Rapor; etnik kökenlerine,
dillerine ve dinlerine dayalı olarak çocuklara yönelik ırkçılık ve ayrımcılığın
dünyanın birçok bölgesinde yaygınlaştığını ortaya koyuyor.
Ayrımcılığın
çocuklar üzerindeki etkisi başlıklı rapor, ırkçılığın ve ayrımcılığın çocukları
eğitim, sağlık, doğum kaydı ve adalet sistemine adil ve eşit erişim gibi
alanlarda ne ölçüde etkilediğini ortaya koyuyor. Rapor ayrıca azınlık ve etnik
gruplar arasındaki yaygın eşitsizliklerin altını da çiziyor.
22
ülkeye ilişkin analizin yer aldığı raporun yeni bulgularına göre, etnik, dilsel
ve dini gruplardan gelen ve dışlanan çocuklar, okuma becerilerinde akranlarının
çok gerisinde kalıyor. En avantajlı gruptan 7-14 yaşındaki öğrencilerin temel
okuma becerilerine sahip olma olasılığı, en az avantajlı gruptaki öğrencilere
göre ortalama iki kat daha fazla.
AYRIMCILIK VE DIŞLANMA YOKSUNLUK VE
YOKSULLUĞU DERİNLEŞTİRİYOR
Raporda
temel haklara erişim açısından bir ön koşul olan doğum kayıt oranıyla ilgili
veriler de analiz ediliyor. Buna göre, farklı dini ve etnik gruplardan çocuklar
arasında önemli farklılıklar var. Örneğin, Laos Demokratik Halk
Cumhuriyeti’nde, Mon-Khmer etnik grubundaki 5 yaş altı çocukların yüzde 59’unun
doğum kaydı yapılırken, bu oran Lao-Tai etnik grubunda yüzde 80 oranında
seyrediyor.
Rapora
göre ayrımcılık ve dışlanma, nesiller arası yoksunluğu ve yoksulluğu
derinleştiriyor. Bunun yanı sıra çocuklar için sağlık, beslenme ve öğrenme
kazanımları alanında elde edilen sonuçları daha da kötüleştiriyor. Bu durum
hapis cezası alma ihtimalini arttırıyor, ergen kız çocukları arasında gebelik
oranlarının yükselmesine yol açıyor ve yetişkinlikte daha düşük istihdam
oranları ve kazanç ile sonuçlanıyor.
COVID 19 DÜNYA ÇAPINDA ADALETSİZLİKLERİ
VE AYRIMCILIĞI AÇIĞA ÇIKARDI
Rapora
göre COVID-19 dünya çapında derin adaletsizlikleri ve ayrımcılığı açığa
çıkarttı. Fakat iklim değişikliği ve çatışmaların etkileri birçok ülkede
eşitsizlikleri ortaya çıkarmaya devam ediyor. Rapor, etnik ve azınlık
gruplardan milyonlarca çocuk için ayrımcılığın ve dışlanmanın uzun süredir
nasıl devam ettiğini vurguluyor. Raporun ele aldığı konular arasında aşılama,
su ve sanitasyon hizmetlerine ve adalet sistemine adil erişim de var.
Rapora
göre, örneğin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki disiplin politikalarında siyahi
çocukların okuldan uzaklaştırma alma olasılıkları beyaz çocuklara göre
neredeyse dört kat daha fazla. Okuldaki sorunlar nedeniyle tutuklanma
olasılıkları ise beyaz çocuklara göre iki kattan fazla.
Rapor
ayrıca çocukların ve gençlerin günlük yaşamlarında ayrımcılığın yükünü nasıl
hissettiklerine de dikkat çekiyor. 407 binden fazla yanıt içeren yeni bir
U-Rapor anketi, çocukların ve gençlerin neredeyse üçte ikisinin çevrelerinde
ayrımcılığın yaygın olduğunu düşündüklerini gösteriyor. Ankete göre
katılımcıların yaklaşık yarısı da ayrımcılığın hayatlarını veya tanıdıklarının
hayatlarını önemli ölçüde etkilediği kanaatinde.
UNICEF GENEL DİREKTÖRÜ CATHERİNE
RUSSELL:
HER ÇOCUĞUN HAKLARINI KORUMALIYIZ
UNICEF
Genel Direktörü Catherine Russell konuyla ilgili olarak görüşlerini dile
getirdi. Russell “Toplumlardaki ırkçılık ve ayrımcılık, çocukları ömür boyu
sürebilecek yoksunluk ve dışlanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu durum
hepimizi üzüyor. Kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, her çocuğun
haklarını korumalıyız çünkü bu, herkes için daha barışçıl, müreffeh ve adil bir
dünya inşa etmenin en kesin yoludur.” dedi
Russell,
“Sadece Dünya Çocuk Günü’nde değil her gün, her çocuğun hayata katılma, korunma
ve tam potansiyeline ulaşmak için eşit şansa sahip olma hakkı vardır. Hepimiz,
kendi ülkelerimizde, toplumlarımızda, okullarımızda, evlerimizde ve
kalplerimizde çocuklara yönelik ayrımcılıkla mücadele etme gücüne sahibiz. Bu
gücü kullanmamız gerek” ifadelerini
kullandı.
Haber Resimleri
