Biyoteknolojinin Sunduğu İmkanlar Ankara’da Konuşuldu





Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik iş birliğini geliştirmeye yönelik “Kültürel İş Birliğiyle İş Yaratma” projesi toplantısı geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Türkiye ekonomisine 50 milyar doların üzerinde yatırım ile katkı sağlayan 100’ü aşkın Amerikan şirketini temsil eden Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Turkey/ABFT), sağlık sektörü üzerine odaklanan toplantı, Türk-Amerikan iş dünyası ve kamu sektöründen yaklaşık 200 üst düzey yetkiliyi bir araya getirdi. Sheraton Otel Ankara’da gerçekleştirilen toplantıda konuşan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, Türkiye’deki sağlık ekosistemini güçlendirmek için sağlanan diyalogla kamunun, üniversitelerin ve özel sektörün iş birliği içerisinde çalışmasının adımlarının atıldığını ifade etti. 

Mete Generaloğlu/ saglikmuhabiri.net/ Ankara

 Türkiye ve ABD arasındaki ekonomik iş birliğini geliştirmeye yönelik “Kültürel İş Birliğiyle İş Yaratma” projesi toplantısına sağlık sektöründe önemli çalışmaları bulunan, Mustafa Gerek, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Amgen Vakfı Başkanı Eduardo Cetlin, RS Research Kurucu Ortağı Rana Sanyal, Jackson Laboratuvarı Profesörü Derya Unutmaz, IBM Avrupa & Afrika Sağlık Endüstrisi Lideri  Bilal El Sabbagh da katıldı. Toplantıda, Türkiye ve ABD arasındaki olası iş birliği fırsatları, AR-GE ve klinik araştırmalar, dijital dönüşüm, yetenek geliştirme ve yeni nesil şirketler, hastaların karar alma süreçlerine dahil edilmesi ve tedavi yöntemleri gibi konular masaya yatırıldı.

Sürekli İşbirliği

Toplantıda katılan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz konuşmasında, Türkiye’deki sağlık ekosistemini güçlendirmek için sağlanan diyalogla kamunun, üniversitelerin ve özel sektörün iş birliği içerisinde çalışmasının adımlarının atıldığını söyledi..

Toplantıya katılan ABD Büyükelçisi David M. Satterfıeld, A.B.D. ve Türkiye’nin birçok alanda işbirliği yaptığını belirterek, Türdkiye ile ticaret alanında işbirliği ilişkilerini daha ileriye taşımak için çalıştıklarını kaydetti. Bu anlamda, ticaret ve yatırım alanındaki işbirliğin odaklandığı alanlardan birinin de sağlık sektörü olduğunu belirten Satterfıeld, eğitimlerinin bir bölümünü A.B.D.’de tamamlamış birçok Türk doktoru bulunduğunu, bunun yanında sağlık alanında faaliyet gösteren Türk start-up şirketlerinin, Amerika’daki start-up’larla sürekli işbirliği içerisinde olduklarını söyledi.

Rekabet Gücünün Artırılması 

Toplantının moderasyonunu yürüten AmCham Turkey/ABFT Yönetim Kurulu Üyesi Renan Özyerli ise, bu toplantı ile iki ülke arasında karşılıklı transfer edilebilecek en iyi uygulamalardan faydalanarak, sağlık alanında Türkiye ve Amerika arasında kurulacak iş birliklerinin Türkiye’yi, uluslararası düzeyde nasıl daha da ileriye taşıyabileceğini konuşma imkanı bulduklarını kaydetti. Renan Özyerli, “Ülkemizin uluslararası düzeyde rekabet gücünü artırması ve bölge coğrafyasındaki ülkelere öncülük etmesi için, Ar-Ge, klinik araştırmalar, dijital dönüşüm, eğitim, hastaların bilinçlendirilmesi gibi konuların, gerekli eko-sistemin oluşmasında önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Yeniliklerin Devamını Sağlamak İçin Eğitimli Bir İşgücüne İhtiyaç Var

Toplantıda konuşma yapan Amgen Vakfı Başkanı Eduardo Cetlin de, “Amgen olarak dünya çapında milyonlarca hastaya ulaştık ve gelecek vaat eden ilaçlar geliştirmeye devam ediyoruz. Amgen ve hatta biyoteknoloji endüstrisinin ötesine baktıklarında,bilimsel yeniliklerin devam etmesini sağlamak için eğitimli bir işgücüne ihtiyacımız olduğunu gördüklerini söyledi. Eduardo Cetlin, “Amgen Vakfı olarak, yaşamı iyi hale getirecek gelecek neslin yenilikçilerine ilham vermeyi ve onları hazırlamayı hedeflemekteyiz. Bugüne kadar, fen eğitimini desteklemek için 150 milyon dolardan fazla katkıda bulunduk ve dünya genelinde dört milyondan fazla öğrenciye ulaştık” dedi.

Çığır Açıcı Yeni Nesil Tedaviler İnsan Hayatını Kökten Değiştirecek 

Biyoteknoloji şirketlerinden Amgen’ın sponsorluğunda İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) tarafından düzenlenen “Ankara Biyoteknoloji Günü” alanında uzman bilim insanlarını, kişi ve kurumları bir araya getirdi. Toplantıda biyoteknolojinin insan hayatında çığır açıcı yeniliklere vesile olacağına dikkat çekildi.

Gelecek 25 yılda geliştirilecek olan tedavilerin, günümüzde uygulanmakta olan tedavilere göre çok daha etkin olacağını belirten İBG Müdür Yardımcısı ve İBG-FARMA Direktörü Soner Gündemir, “Çığır açıcı yeni nesil tedaviler yalnızca insan hayatını kökten değiştirmekle kalmayacak, kendilerini geliştiren toplumların da zenginleşmesine ve refahının artmasına yardımcı olacak” dedi.

Biyoteknolojinin Sunduğu İmkanlar Konuşuldu

Sharaton Otel’de düzenlenen toplantıda  Biyoteknoloji Günü’nde “Sürdürülebilir Biyoteknoloji Ekosistemi”, “Yenilikçi Ar-Ge Yaklaşımları”, “Biyoteknolojik / Biyobenzer Tedaviler”, “Biyobenzerlerde Global Uygulamalar ve Kalite”, “Romatolojide Pratik Uygulamalar”, “Onkolojide Pratik Uygulamalar” ile “Biyoteknoloji İçin Bilim Odaklılığı Desteklemek” başlıkları altında biyoteknolojinin imkanlar tartışıldı. 

Toplantıda konuşan  Mustafa Nevzat Genel Müdürü Güldem Berkman kimyasal içerikli ilaçlardan biyoteknolojik ürünlere doğru ciddi bir evrilme olduğuna dikkat çekti. Berkman,  Amgen ve, dünyanın lider biyoteknoloji şirketlerinden biri olarak 1980 yılından bu yana aralarında Türkiye'nin de olduğu 100'den fazla ülkede insanlar için tedaviler keşfedip, geliştirdiklerini ve bunları tıbbın hizmetine sunduklarını söyledi. GüldemBerkman, “Bilim ve biyoteknolojinin sunduğu olanakları en üst düzeyde kullanarak gerçekleştirdiğimiz araştırmalardan elde ettiğimiz genetik bilgiler ve ileri analiz araçlarıyla DNA ile hastalık arasındaki bağlantıları kuruyoruz. Onkoloji, hematoloji, nefroloji, romatoloji ve kardiyoloji alanlarında mevcut tedavilere farklılık getiren birçok biyoteknolojik ürünün keşfedilip geliştirilmesi ve tıbbın hizmetine sunulması süreçlerini gerçekleştiriyoruz. İnovatif ilaçlar keşfetme, geliştirme, üretme ve sunma yoluyla ciddi hastalıklarla mücadele eden insanlar için biyolojinin potansiyelini çözmek üzere kararlı bir şekilde çalışıyoruz” diye konuştu.  

Türkiye Emin Adımlarla İlerliyor

Önümüzdeki 25 yılda geliştirilecek olan tedavilerin, şu anda kullanılmakta olanlara kıyasla çok daha etkin olacağını belirten İBG Müdür Yardımcısı ve İBG-FARMA Direktörü Soner Gündemir, “Bu çığır açıcı yeni nesil tedaviler yalnızca insan hayatını kökten değiştirmekle kalmayacak, kendilerini geliştiren toplumların da zenginleşmesine ve refahının artmasına yardımcı olacaktır” dedi.  Türkiye’nin bu yeni teknolojilerin yalnızca tüketicisi olmaması, aynı zamanda geliştiricisi ve üreticisi de olması bu açıdan çok önemli olduğunu ifade eden Gündemir, “Bu misyonla kurulmuş olan İBG, henüz 5 yaşında olmasına rağmen Türkiye’yi 21. yüzyılın tıbbıyla tanıştırmak için pek çok faaliyeti aynı anda başlatmış, yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.” diye konuştu.


Haber Resimleri